10 Ocak ÇALIŞAN GAZTECİLER Günü’ nü Çalışmak isteyipte, çalışamayan Gazeteciler günü olarak ilan ediyorum.
2019 Coronavirüs salgını (Kovid-19) tüm dünyayı yaş, cinsiyet, ırk, kültür, din ve ekonomik durum ayırt etmeksizin etkileyen bir durum halini aldı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından Mart 2020’den itibaren pandemi olarak kabul edildi. Yaklaşık 14 aydır hem sağlık hem de ekonomik anlamdamücadele ediyoruz.
Bu dönemde Hükümetimizin aldığı bir dizi kararların arasında evde çalışma, esnek çalışma gibi unsurlarda yer aldı. Siz evde kalın, biz sizin için dışarıdayız diyerek bu mücadeleye katılan gazeteciler bazı birimler dışında, ne esnek çalışmaya, ne de esnek çalışmaya uyabilirler. Çünkü haberi almak, çekim yapmak ve fotoğraflamak gibi aşamalar ne evden yapılabilir, ne de esnemeye uyar.
Bizler, tıpkı gıda çalışanları gibi milletimizin haber alma ihtiyacını karşılamak için hep dışarıdayız. Bundan şikayetçimiyiz.. Elbette hayır.. Çünkü gerçek gazetecilik, iş bulamadım bari iş bulana kadar aradaki zamanı doldurayım cinsinden bir meslek değildir. Bir yaşam biçimidir.
Gazetecinin sosyal hayatı, ev gezmeleri, akraba ziyaretleri habere endekslidir. Gerçek Gazeteciler işini yapmaya çalışırken, birde gazeteciyim diye ortalarda gezip, çeşitli yollarla elde ettiği muhabir tanıtım kartını eline geçirenlerin ortalarda gezinmeleri vardır. Sadece benimde serbestçe gezme yetkim ya da hakkım var diyebilmek ve kendince üstünlük güdüsünü tatmin etmek isteyenlerin oluşturduğu denere bir ortam vardır.
Bu ortamı oluşturanların, küçük menfaatler karşılığı bu kartları bol keseden dağıtanların, mesleğini yaşayarak yapanlara karşı bir özür ve telafi borcu vardır.
Mesleğin onurunu kurtarmak, işin ruhunu yaşamaktan geçer.
Bu vesile gerçek gazetecilerin gününü kutlarken, tarafsız haberlerde buluşmayı temenni ediyorum..